1 Mayıs 2021 Cumartesi

Gerçek Da Vinci Bu Diil

Vinci’li leonardo için 18 yılını geçirdiği Floransa’dan kaçma vakti gelmişti. Kendini kabul ettireceğini düşündüğü Milano yeni hedefiydi ve bunun için dük Ludovico Sforza’ya tam 14 sayfalık bir CV yollamıştı. Çok yönlü bir “Rönesans Adamı” arketipinde olan leonardo her zamanki maymun iştahıyla onu da yaparım, bunu da yaparım, yol da yaparım, köprü de yaparım diye sayıp saydırmıştı 14 sayfa boyunca ve CV’nin en sonuna bir cümle daha eklemişti: “Ayrıca, resimde de mümkün olan her şeyi yapabilirim.”

“Sağ ayağına 500 sayfalık roman yazılır, ama roman 'Ve O bir solaktı!' diye bitirilir” şeklindeki Hagi övgüsü kokan bu girişi yapma sebebim, aslında herkesin sadece bir ressam olarak tanıdığı leonardonun çapının ne olduğunu göstermekti. Tarihin en spekülatif karakterlerinden biri olan leonardo doğal olarak yanında bir sürü çöp bilgiyi de sırtlamıştı. Bir tarafta onu Allah yapanlar varken diğer tarafta ise onu “mona lisayı resmeden adam” şeklinde indirgeyenler vardı. Hayır, leonardo ikisi de değildi tabi ki.

Peki o gerçekten kimdi ?

Her zaman söylediğim gibi; bir şeyin ne olduğunu bilmek için önce onun ne olmadığını kavramak gerekir. Çünkü sahip olunan yanlış bilgileri kırmak, hiç bilmemeye kıyasla  öğrenme sürecini çok daha zora sokar. Bu bağlamda ilk olarak “leonardo kimdir ?” sorusu yerine “leonardo kim değildir ?” sorusunu sormak gerekiyor. Ben de araştırmaya başlarken youtube’da veya bazı blog sitelerinde resmen clickbait uğruna kasılmış abartı bilgilerle karşılaştım. Kronolojik bilgiye geçmeden önce birkaç tokat atarak başlamak istiyorum.

İlk olarak şunu unutmamak gerek; leonardo kusursuz değildi, hatalar yaptı. Hiçbir sonuca ulaşmadığı şeylerle boşa zaman harcadı.

Sanıldığı gibi bir mucit değildi; Tank, helikopter, dalgıç kıyafeti, ölümcül silahlar, devasa mızrak gibi kendisine atfedilen icatların çoğu tasarımsal boyuttan ibaretti. Hiçbiri işlevsel değildi. Emin olun, onun yaptığı dalgıç kıyafeti ile dalmak istemezdiniz. Yine devasa mızrağı birkaç yıl önce bilim adamları tarafından defterlerindeki tarife göre üretilip test edildi ve o da başarısız olmuştu. Kendisine savaş mühendisi demesine rağmen kayıtlara geçen sadece bir tane işlevsel silah üretimi olmuştu, o da diğer silahların yolunu açacak olan bir tabancaydı


            Dalgıç kıyafeti tasarımı                            İlkel helikopter tasarımı

Beceremediği şeyler de olmuştu; Resmi bir eğitim almadığı için özellikle matematik ve geometri konusunu bir türlü çözememişti, diğer yandan latinceye çok çalışmış da olsa istediği seviyede ilerletememişti.

Üretken değildi; Belki de en ironik olanı bu başlık olacak. “Gelmiş geçmiş en meraklı insan” olarak bile tanımlanabilen bu deha nasıl olur da üretken olmaz? Bunun asıl sebebi leonardonun kusursuzu aramasıydı ve sürekli yeni şeylere aç olmasıydı. Onun için bilmek yapmaktan çok önemliydi, çünkü artık biliyordu ve yapmakla vakit kaybetmek yerine yeni şeyler öğrenebilirdi. Bu özelliği onu o yapan şeydi. Daha üretken olsa siparişlerini zamanında tamamlayıp çok daha fazla para kazanıp kendi atölyesini kurabilir ve hayalindeki şeyleri yapacak finansal gücü olabilirdi. Ama bu sefer de o şeyleri hayal eden bir leonardo olmayacaktı. Bu sebeple bugün leoanrdoya etfedilebilir azami 15 tablo ve birkaç küçük heykel var.

Onu bugün konuşuyoruz olma sebebimiz her şeyden önce çok yönlü kişiliği, bilgi aşkı, saplantılı merakı ve dehasıydı. Anatomi, optik, uçan makineler, jeoloji, mimari, resim, müzik, silahlar, kuşlar, kalp, fosiller, sahne oyunları, mühendislik onun ilgi alanlarından sadece birkaç tanesiydi. Bu disiplinlerin bağzılarına yönelme sebebi başlangıçta, ulaştığı bilgileri tablosuna yansıtmaktı. Mesela Mona Lisa’nın o tebessümü için birçok kadavrada saatlerini harcayarak dudağı harekete geçiren yüz kaslarını teker teker incelemişti. Benzer şekilde, Aziz Jerome’in çaresiz suratını bu kadar diri yansıtabilmesi; floransa sokaklarında bir köşeye geçip insanların jest ve mimiklerini saplantılı şekilde saatlerce incelemesi sayesindeydi. Hatta ilgisini çeken absürd suratlıları daha detaylı inceleyebilmek için tanışıp evine akşam yemeğine davet eder ve gizlice daha yakından incelemeye devam ederdi. Sırf gülüşlerindeki hareketleri gözlemlemek için bu insanlara şakalar yapardı. Yine optik, anatomi, mimari gibi bilimlere merakı, mükemmeliyetçiliğini tablolarına yansıtma çabasının sonucuydu. Tabi bu durum merakın sadece başlangıcıydı, bazı dallarda artık amaç resim yerine o alanın kendisi ve leonardonun dizginlenemez merakına evrilmişti. O kısaca dünyada bilinebilecek herşeyi sadece bilmek adına bilmeyi istiyordu.

Benim de zatıali gibi bir kere bilmek yetti galiba, daha çok yazasım gelmedi. Son olarak saplanlatılı kişiliğini yansıtmak için 7200 sayfası günümüze ulaşan eskiz ve notlarından 1 sayfacık paylaşıyorum. 7199 ve günümüze ulaşmayan kısmını siz düşünün.



Şimdi de 2/C sınıfından ben piç leo şiirimi okuyacağım. Öhüm.

Piçlerin Çağı Rönesans'ta geldi
Babası bile onu sahiplenmedi

Sanatına hamur çıkarmak için
Ekmeğini çomar köylüye pay etti 

Kimsesiz bir piçti ama 
Mediccilerin metresini elinde oyuncak etti

Dur lan bu olmadı daha kısa bi şiir okuyacağım

Derler ki leo ibneymiş
Nolmuş sanki sizi mi sikmiş ?

Teşekkürler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder